13.11.2010

Kore'den gelen hediyeler ya da kediye doymak...

Pukhsinitha geldi ve gitti. Dolu dolu 3 gün geçirdik diyeceğim ama, yalnızca 1 gün dışarıdaydık. Gerçi evde olmak, zamanı dolu dolu geçirmeye engel mi sanki?

Neyse, ilk gün, otobüsün biraz rötar yapmasıyla, beklenen saatten 2 saat sonra buraya varabildi. Gelmeden önce benden bir kaç yemek yapmamı istemişti, onları hazırlayıp beklemeye koyuldum. Nihayet geldi ve ilk önce tıka basa yemek yedik. Yemek faslından sonra ise hediye faslına geçtik. Ben pukhsinitha'dan bir kaç bişey sipariş etmiştim (Kore'den). Onları getirmiş. Ayrıca kendi de bir sürü hediye getirmiş. Beni kedilere boğdu desem daha doğru olur aslında =)) "Kedili bişeyler" aşkım hala geçmedi, geçemez... Evde tonlarca kedili şey var ve ben hala yenilerini katmaya devam ediyorum. Arkadaşımın sayesinde, kedili kalemlik, kedili kalem, kedili stickerlar, kedili çanta, kedili ajanda ve kedili şemsiyem oldu! Şimdi düşünüyorum, "acaba kedili neyim yok?" diye... Sanırım ayakkabım yok =)) O da zaten çok alışılagelmiş bir şey olmadığından, sorun yok! Ama yine de "kedili şeyler" avım devam ediyor...

İkinci gün, odtü ormanlarını resmen işgal ettik. Bir sürü fotoğraf çekindik. Hiç olmadığı kadar güzel fotoğraflarımız oldu. Neredeyse o gün 6 saat Odtü'deydim (sabah da dersim vardı). Çıkışta arkadaşlarımızla yemek yemeye, oradan da bir şeyler içmeye gittik. Fotoğraf maceraları orada da devam etti. Ama günün en fotojenik şeysi, pukhsinitha'nın çantasıydı kesinlikle!!!


(Ve işte fotojenik çanta... Herkesi gölgede bıraktı)



Üçüncü gün, sabah kahvaltısından sonra, dışarı çıkmaya karar verdik. Sonra "amaaaaaan, bilmediğimiz yerler mi sanki!" diye vazgeçip, evde tembellik yaptık. Kahve neyin içtik. Ankara olmazsa olmazlarından, akşam eve Aspava'dan dürüm istettik. İlk defa bana bu kadar lezzetli geldi. Diğer insanların bulduğu kadar matah bulmam çünkü ben tadını. Yalnızca geleneği bozmamak için yerim... Yemekten 1-2 saat sonra, arkadaşımı uğurladım... İstanbul ve Kore onu bekler çünkü...

Kısacası uzun zamandır geçirmediğim kadar iyi vakit geçirdim onunla. Ben de bunalmıştım, yine de ufak tefek çıkıntılara kafamı takmayıp, eğlenmeme baktım. 3 gün böyle bitti. Kalan 3 gün Ankara'ya mecbur kalmak ve ardından 7 günlük bayram tatili... O kadar meşguliyet ve ödeve rağmen Ankara'dan uzak bir tatilin bana iyi geleceğini düşünüyorum. Şimdiden herkese iyi tatiller!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder