15.01.2011

Californication ile başlayan macera

Sonunda Californication, uzun bir sürenin ardından başladı. Aslında dizi tek sezon olarak tasarlanmış, fakat yoğun istek üzerine devamı çekilmiş. Bu sezon 4. sezonları. Süper bir tempoyla başladılar diyemeyeceğim ama açılış sahnesi süperdi. Eklediğim video da açılış sahnesine ait. Alice in Chains - Check My Brain parçasıyla süper bir giriş yapılıyor. Aslında ben pek dizi izlemem, fakat bu dizi beni dizi izlemeye ısındıran ilk dizidir. Ne kadar çok "dizi" dedim yahu! Konusuna gelecek olursak, şöyle özetleyebilirim; aslında baş kahramanımız Hank Moody etrafında dönen talihsizlikler silsilesi... Kendisi her ne kadar uçkuru peşinde koşmasa da (!), uçkuru peşinde koşan kadıncağızların gökten Hank'in yatağına inmesiyle başından geçen bin türlü olay... Merak ettiyseniz izleyin de görün! =))


Dizi maceram bununla başlasa da, bununla son bulmadı. Peşinden "Modern Family" geldi. Ben böyle pek Amerikan espirilerine gülebilen bir insan değilim. Neredeyse çevremdeki her insan Cnbc-e izleyip, deli deli ekrana bakıp gülerler. Bense gülecek bir şey bulamam. Zoraki espiriler gibi geliyor bana. "Nerd" espirileri... Konumuza dönecek olursak, Modern Family'i izleyip gerçekten gülüyorum! Çok komik beee!!! Bir sürü dizi takip edip eğlenebilenler varsa, bunda 2 kat kadar daha eğleneceğiniz garanti. Zaten daha 2. sezonda. Yetişmek de mümkün yani (eğer yetişme zorunluluğu gibi sapık bir huyunuz varsa tabii...).

En güzelini sona sakladım! Zaten şu an yalnızca 3 dizi takip ediyorum. Bu ne olabilir? Tabii ki Mad Men! Mad Man ile biraz geç tanıştım. Geçtiğimiz yaz, sıkıldığım bir gün, "hadi bakalım izleyeyim bir kaç bölüm" diye oturup, günlerce başından kalkamamama neden oldu. Karakterler bu kadar mı yerli yerinde olur! Bir atmosfer bu kadar mı güzel insana hissettirilir! Dizi çok ağır bir şekilde ilerlese de, insanı ekrana kilitlemeyi başarabiliyor. Çok ilginç bir olay olsa dahi, olayların yavaş ve heyecansız olmasından dolayı şaşırmıyorsunuz. Olayın heyecanı bile sizi o an değil, daha sonra düşündüğünüzde etkiliyor. Bilmiyorum, herkes böyle mi düşünüyor? Ben bir salaklık ettim, 4 sezonu 1 ayda bitirdim. Ee tabii bitince de çok üzüldüm neden sindirmedim diye! Yeni sezon da taaa Temmuz ayında başlayacakmış! Of ki ne off!
 
Bir de animeler var tabii... Benim gibi biri anime izler mi? Hiç sanmıyorum!  Ki aslında Japonya ve Japonca konuları yüzünden de izlemem beklenir aslında. Ama öyle sevimli canavarlar, dövüşmeler falan... Yok, izlemem... Hiç mi şansları yok? Var ayol var! Bir gün, zorla başına otutturulduğum Death Note var. Çok da sevdim. 25. bölümden sonra her ne kadar zibidik karakterler sokulup konu dağıtılmış olsa da, finale doğru toparlanıp tekrar işi düzelttiler. Heyecanla izlenebilecek bir anime. Başka anime neden mi izlemiyorum? Çünkü zaten en iyisi buymuş =P Daha da iyisi yok dediler, ben de bulaşmadım. Bir de bu animenin 2 tane filmi çekildi. Çok kelekmiş, izlemedim, izlemem. Animeyi film yapmak zaten saçma. Olay zaten anime olması. Film yapılmak istnseydi, senaryo direkt film olarak çekilebilirdi zaten. 2. sezonda açılış ve kapanış müzikleri yine Japon olan Maximum the Hormone grubuna ait. O da sizi tam gaz hazırlıyor zaten izlemeye. Merak ettiyseniz buyrun:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder